Tarık Suresi

  • g
  • t
  • d

Tarık Suresi (Arapça: سورة الطارق), Kur'an'ın 86. suresidir ve 17 ayetten oluşur. Sure, ismini 1. ayette geçen ve üzerine yemin edilen ve bir "necm yıldız" olduğu ifade edilen tarık kelimesinden alır.

Surenin meali

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1 – Gök ve “Târık” hakkı için!

2 – Târık, bilir misin nedir?

3 – O pırıl pırıl parlayan bir yıldızdır.

4 – Hiçbir kimse yoktur ki yanında bekçi bir melek bulunmasın.

5 – Öyleyse insan neden yaratıldığını bir düşünsün.

6-7 – O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan, atılan bir sudan yaratıldı.

8 – Onu ilkin yaratan Allah, elbette onu diriltmeye kadirdir.

9 – Günü gelecek, bütün gizli haller ortaya dökülecek!

10 – O gün insanın ne bir kudreti, ne de bir yardımcısı kalacak.

11-12 – Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için:

13 – Bu Kur’ân, kesin bir sözdür, hakla batılı ayırt eden bir sözdür!

14 – O bir şaka değildir.

15 – O kâfirler, vargüçleriyle hile kurarlar.

16 – Ben de kurarım! (yani hilelerini boşa çıkarırım).

17 – Öyleyse o kâfirleri kendi hallerine bırak! (yakında sana desteğimiz gelecektir.)

Tarık, geleneksel olarak halk arasında Zühre, çoban yıldızı, sabah veya akşam yıldızı olarak da bilinen Venüs'tür. Bazıları ise bu kelimeye mucizevî bir anlam yüklemiş ve onun radyo teleskoplarının icadı ile 1960'larda keşfedilen nötron yıldızlarını (pulsarı) anlattığını ileri sürmüşler ve o şekilde tercüme etmişlerdir.[1]

Venüs'ün bir fotoğrafı
Venüs'ün bir fotoğrafı

7.Ayet Mealleri Hakkında

يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَٓائِبِۜ

Süleymaniye Vakfı Meali:

(O sıvı), bel kemiği ile leğen kemikleri[*] arasından çıkar.

Leğen kemikleri anlamı verdiğimiz “et-terâib (التَّرَائِبِ)” toprak anlamındaki türab (التُّرَابُ)’dan türemiş olup hem ism-i fail hem de ism-i mef’ul anlamına gelebilen feîl (فعيل) kalıbındaki terîbe (تريبة)’nin çoğuludur. Kelimenin sonuna eklenen tâ (ة), ona, mübalağa yani bir şeyin çokça yapılması anlamı kazandırır. Üremeye sebep olan sperm ve yumurta, kişinin arka taraftan çıktığından (A’raf 7/172) terâib, kişinin arka tarafında ve vücudun toprakla çokça teması olan bölgesinde olur. Zaten leğen kemikleri vücudun arka tarafındadır. Bir de “et-terâib (التَّرَائِبِ)” kelimesi çoğul olduğu için Arap dili açısından o kemikler, üç veya üçten fazla olmalıdır. Leğen kemikleri, biri sağda diğeri solda olmak üzere 2 tanedir ama her biri (ilium, iskium ve pubis isimli) 3 kemiğin birleşmesinden oluşur. Bu nedenle leğen kemiğinin 3 farklı anatomik bölgesi bulunur. Bu da terâib kelimesinin çoğul yapısına uygun olur. Sözlük yazarları, kelimenin toprakla ilgisini koparmış, “et-terâib (التَّرَائِبِ)”e göğüste takı takılan yer anlamını vermişler (Lisan’ul-arab) ve ayet bu anlama uyarlanmıştır. Hiçbir dayanağı olmayan bu anlamın o kelimeye verilmesi, yumurta ve spermin, aynı bölgeden çıktığının bilinmemesinden kaynaklanmış olabilir.[2]

7. ayette geçen ve insanın bel ile kaburga kemikleri arasından atılan bir sudan yaratıldığını anlatan bazı ifadeleri eleştirilere konu olmuştur.[3][4]

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2014. 
  2. ^ "Tarık suresi meali - Süleymaniye Vakfı". www.suleymaniyevakfimeali.com. 18 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2023. 
  3. ^ ""Kur'an'a Göre Sperm Kaburga Kemiklerinde Mi Oluşur? Tarık Suresi 5,6,7'deki Hata iddiası"". Sorgulayan Müslüman. 3 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ http://www.agnostik.org/kuranda-ara.php?sure=86&ayet=7 [ölü/kırık bağlantı]

Önce nüzûl eden sure: Beled Suresi

Tarık Suresi

Sonra nüzûl eden sure: Kamer Suresi

Sureler
Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin